8 Aralık 2016 Perşembe

YOLO Dünyası için Geri Sayım Başladı!

haydar-colakoglu-yolo-uygulama
Ulaşımda En Pratik Yol O!  sloganı ile yola çıkan ve Uber’in karşılaştığı en güçlü rakip olan girişim YOLO için geri sayım başladı. Dünyada olduğu gibi ülkemizde de yoğun ilgi gören şehir içi, konfor ve kaliteyi birleştiren yolculuklar sağlayan platformlara bir yenisi daha ekleniyor. Kısa süre içinde hayatımızda farklı bir yer edinmeyi hedefleyen girişimin adı YOLO.
YOLO, şehir içinde lüks segment araçlar ile şehir içi VIP taşımacılık hizmeti veren ve sektöre çok iddialı girerek diğer rakiplerine nazaran çok farklı iş modeli ve kazanç vaat eden bir mobil uygulama. Dünyada Uber modeli olarak bilinen mobil uygulamanın Türkiye versiyonu olarak planlanmış olan YOLO, uzun süren Ar-Ge çalışmaları sonucunda ortaya çıkmış.
YOLO’yu dünyadaki benzerlerinden farklı kılan en önemli özellik TR’de hukuksal altyapısının sağlamlığı ve farklı kazanç modelleri. YOLO, hem kullanıcılara, hem de iş ortaklarına sağladığı yeni nesil bir iş modeli ile kısa sürede yola çıkıyor.
haydar-colakoglu
YOLO, TEB Holding ve Çolakoğlu Grup Yönetim Kurulu Üyesi Haydar ÇOLAKOĞLU başkanlığındaki güçlü yatırımcı ve yönetim kadrosu ile de dikkat çekiyor. Yönetim kademesindeki 12 kişilik tecrübeli ekibin, 1 yıl süren çalışmaları sonucu ortaya çıkardıkları YOLO, şehir hayatına yeni bir soluk getirmeyi planlıyor.
haydar-colakoglu-teb-genel-mudur
haydar-colakoglu-teb
Haydar Çolakoğlu teb genel müdür
haydar çolakoğlu kimdir
Ulaşımdaki zorlukları keyif ve konfor ile çok uygun koşullarda sunmayı hedefleyen ekip adına konuşan YOLO Yönetim Kurulu Başkanı Haydar ÇOLAKOĞLU şunları söyledi;
“Günümüzde temel ihtiyaçlarımızdan biri olan şehir içi konforlu seyahatin hızlı, güvenli ve ucuz olarak sağlanabilmesi başlangıç noktamızdı. Bununla birlikte, kayıt dışı kalan birçok seyahatin kayıt altına alınarak vergilendirilmesi, sektörde hukuksal altyapının sağlamlaştırılması yeni düzende yeni normallere alışan bizler için çok önemli. İşlerimize teknolojiyi en verimli şekilde entegre etmek hem kullanıcılarımıza hem de iş ortaklarımıza yüksek kazanç sağlayacaktır.
YOLO yüzde yüz yerli yapım bir uygulamadır. Amaçlarımızdan biriside bu iş modelini hızlı bir şekilde ülke dışında da kullanılan bir marka yapmaktır. YOLO’nun temel felsefesi bundan ibarettir.
Kendi kurucularımızın sağladıkları desteklerin yanında, henüz başlangıç aşamasında iken Los Angeles merkezli bir yatırım şirketinden 16 milyon dolar değerleme ile bir kısım yatırım aldık. Kendileri ile yaptığımız çalışmalar sonucunda da “you only live once” baş harflerinden oluşan YOLO isminde karar kıldık. Bunun yanısıra Los Angeles, San Francisco, Londra ve Zürih merkezli yatırımcı grupları ile de görüşmelerimiz devam etmekte. Bu güç birliği platformu ile hem UBER gibi bir dünya devine rakip olacak, hem de Türkiye’den bir dünya markası çıkartabilmek için çalışacağız.
haydar-colakoglu-yolo-turkiye
Başlangıç gününde 300’ün üzerinde araç ile hizmet verecek olan YOLO ile kullanıcılar, tek tuş ile araç çağırabilecek, ulaşım ücretlerini kredi kartları ile ödeyebilecekler. Araçta unuttukları herhangi bir eşyanın güvende olduğunu bilecekler. Yıl sonu hedefimizde 1000’i aşkın araçla hizmet vermek var.
Bu uygulamaların yanısıra yolcularımızı çok özel kampanyalardan da faydalandıracağız. Farklılıklarımız, ilk günden bu ayrıcalıklar ile görülecek. Kasim ayında acilacak beta surumu ile İstanbul`un bazi seckin mekanlarinda yapilacak test surusleri ile hizmete baslayacak olan uygulama üzerinden özellikle tanıtım günlerimizde kayıt yaptıran yolcularımıza 15 Aralık - 4 Ocak tarihleri arasında ücretsiz ulaşım hakları, çeşitli promosyonlar sağlayacağız. Açılışa özel bu kampanya gibi birçok büyük kurumdan da kampanya desteği alan YOLO ile yolculuklarınızın standartları değişecek. YOLO’yu hepinize tavsiye ediyorum. YOLO dünyasına hoş geldiniz.”
GooglePlay ve AppStore dan indireceğiniz uygulama sayesinde YOLO dünyasında siz de yerinizi alın. Detaylı bilgi ve iletişim için www.yolo.com.tr adresinden YOLO’ ya ulaşabilir @yolo_turkiye Instagram adresinden de takip edebilirsiniz.

Bir boomads advertorial içeriğidir.

10 Kasım 2016 Perşembe

Güney italya 1.gün gizemli şehir pompeii


                                                     Herkese merhaba;

Ne kadar uzun bir zaman olmuş ben buralara uğramayalı.Beni instagram ,facebook ve snapchatten takip edenler bilir, geçen ay güney italyayı gezme fırsatım oldu.

Aksiliklerle başlayan gezimiz neyseki harika bitti.Geldik ama ben hala ruhen oralarda geziyorum.

İlk gün napoli den pompeii ye hareket ettik yaklaşık bir saat süren yolculuğun ardından pompeii ye vardık. Pompeii gerçekten de gizemli bir şehir ,gerek helak oluşları gerek yaşayışları ile ilginç ve sapkın bir şehirmiş.Biz aksilikler dedim ya uçağımız arıza yaptığı için ancak 2 saat sonra yeni uçağa geçip napoliye varabildik ,dolayısıyla direk öğle yemeğine geçtik.Pompeiinin merkezin de pirince 2 diye çok şık bir restaurant ,yemekleri süper özellikle isanın gözyaşı şarabını içmenizi tavsiye ederim.Yok böyle bir lezzet :).Yemeğin ardından pompeiiyi keşfetmeye hazırız. Anlatılanlara göre 79 yılında yaşlı vezüvün patlamasıyla lavlar altında kalan ve asırlar sonra ortaya çıkan gerçekler.

Herşey kralın kendi kız kardeşine aşık olmasıyla ve sapkın ilişkiler ile başlamış,Halkın %60 nı zenginler kalan %40 ı kölelerden oluşuyormuş.Müthiş bir sefa ve zevk düşkünü olan halk ve çeşitli olayla,ve şehirde eşcinsellikde normal karşılanıyormuş.Liman şehri olan pompeii ozamanlarda denizciler liman dan doğru hamama gider burada bütün gün yiyip içer,hatta daha fazla yemek yemek için hamamlarda bulunan elinde kaz tüyü olan kişiler tarafından kusturulup tekrar yiyip içip genelevlere giderlermiş.Hatta gelen denizcilerin gündüz geldilerse penis şeklindeki taşlara bakıp gece geldilerse yollardaki ay taşlarına bakıp bu evleri buldukları söylenir.Keza sokaklarda bu taşları görmek mümkün.



Gladyotör okulunun olduğu yer ,burada halkı kızıştırmak için önce hayvan ve insanı dövüştürüp insanları galeyana getiriyorlarmış.Ne kadar vahşet verici durum :(


Açık hava müzesindeyiz ,işte buradan çok etkilendim burada anlatılana göre sıcak bir ağustos ayında pompeii halkının anlatışına göre yaşlı vezüvün öksürmeye başlamasıyla başlamış herşey.

Aldırış etmemişler çünkü yaşlı vezüv zaman zaman öksürürmüş ,üstüne birde deprem olmuş e bu da normal olan bir durummuş pompeiide bundan da hiç rahatsız olmamışlar .Bu duruma alışkın oldukları için hızlı hareket edememişler. Bütün herşey biranda lavlar altında kalmış ,insanlar külden lavdan helak olmuşlar.

İnsanlar o sırada ne işle uğraşıyorlarsa o şekilde taşlaşmışlar.


Şehri gezerken dua eden bir adam ,hamile bir kadın ,yada uyurken bu felakete yakalanmış insan görmeniz mümkün.


Ve şehirde sokak ismi yerine her sokakda bir çeşme bulunuyor.İnsanlar bu çeşmelere isim vermiş ve buluşma yeri olarakda şu çeşmenin önü diyorlarmış.




ve meşhur genelevlerinden bir tanesi 

yol taşları (üzgünüm ama sizinde görmenizi istedim)

Pompeii ye dair bu kadar bu kadar bilgi bile insanın kanı dondurmaya yetiyor bence :(
Pompeii den ne alınır derseniz hiçbir şey derim çünki bütün objeler tuzluk mağnet vs. aklınıza ne gelirse penis şeklinde ,
Pompeii dair izlenimlerim şöyle ben çok etkilendim bana göre gidilesi görülesi yerler eğer rehberiniz iyi olursa ki bizim rehberimiz harikaydı ve anlattıklarını sanki yaşadık .Tavsiye ederim.Lakin bana instagramdan çok soru geldi çocukla gidilebilirmi diye ben oğlumu oraya götürmem büyünce gitmek isterse kendi gitsin. :)

Anlatacaklarım bu kadar eğer sormak istediğiniz birşey olursa seve seve cevaplarım.Birkaç gün sonra sırasıyla positano,amalfi,capri,sorrento ve napoliyi anlatıcam.Hepinizi öpüyorum.